Audi Concept C, 2027’de piyasaya çıkması planlanan iki koltuklu, tamamen elektrikli bir spor otomobilin önizlemesi olarak karşımıza çıkıyor. TT ve R8 gibi ikonik modellerin ruhunu taşıyan Concept C, Audi’nin gelecekteki tasarım dilini ve mühendislik yönelimini temsil ediyor. Üstelik bu sadece bir konsept değil, gerçek anlamda “yola çıkabilen” bir prototip. İngiltere’de yalnızca Autocar ekibine özel olarak test sürüşü yaptırılan Concept C, markanın elektrikli spor otomobiller konusundaki kararlılığını gözler önüne seriyor.
Radikal Tasarım, Gerçek Sürüş Deneyimi;Audi Concept C
İlk kez Milano’da tanıtılan ve ardından Münih Otomobil Fuarı’nda sergilenen Concept C, 1930’ların efsanevi Auto Union Type C yarış otomobilinden, TT Coupé’den ve R8 süper otomobilden ilham alıyor. Yeni tasarım şefi Massimo Frascella önderliğinde geliştirilen bu konsept, Audi’nin tasarımda yepyeni bir döneme adım attığının göstergesi.
Bir Konseptten Daha Fazlası
Audi’nin CEO’su Gernot Döllner, Concept C’nin sadece bir vitrin ürünü olmadığını açıkça belirtiyor: “Bu bir gerçek otomobil. Tek bir üretim aracıyla yapıldı ama tamamen sürüşe uygun.” Model, özel tip onayı alarak trafiğe kayıt edilebilen nadir konsept araçlardan biri oldu. Çalışan silecekler, sinyaller ve korna gibi detaylar, aracın gerçek bir sürüş deneyimi sunabilmesi için özel olarak eklendi.
Yaklaşık 150 kişilik bir mühendis ekibi, üretim versiyonu ile eş zamanlı olarak bu prototipi geliştirdi. Bu sayede Concept C, 2027’de üretime geçecek modelin performans, aerodinami ve sürüş karakteri hakkında gerçek ipuçları sunuyor. Döllner, “Bu kadar sürülebilir bir prototip üretmemek büyük bir fırsat kaybı olurdu,” diyor.
Arkadan İtiş ve Dengeli Ağırlık Dağılımı
Concept C, arkadan itişli (RWD) düzeniyle klasik spor otomobil formülünü modern çağa taşıyor. Tek bir elektrik motoru, 90 mil/s (yaklaşık 145 km/s) ile sınırlanan bir maksimum hız sunuyor. Her ne kadar teknik detaylar gizli tutulsa da, üretim versiyonunun taban mimarisinin Porsche 718 Boxster ve Cayman EV modelleriyle paylaşılacağı konuşuluyor.
En dikkat çekici mühendislik detayı ise bataryaların yerleşimi. Döllner, bataryaların sürücünün arkasında ve arka aksın önünde konumlandırıldığını belirtiyor. Bu sayede aracın ağırlık merkezi son derece aşağıda tutulmuş. Döllner bu durumu şöyle açıklıyor: “Ağırlık merkezi mükemmel. Aracın ataleti tamamen merkezde, bu yüzden çevikliği olağanüstü.” Bu düzen, geleneksel ‘skateboard’ batarya yapısına sahip elektrikli araçlardan çok daha sportif bir sürüş karakteri sunuyor.
Hafiflik Felsefesi: Gerçek Sürüş Keyfi,Audi Concept C
Audi Concept C, elektrikli spor otomobillerde hedefi sadece güç değil, aynı zamanda hafiflik. Bu nedenle Concept C’de alüminyum yoğun şekilde kullanılmış. Tek motorlu yapı ve optimize edilmiş şasi sayesinde araç, tipik elektrikli otomobillerden çok daha hafif. Döllner, ağırlıktan büyük bir gururla bahsediyor: “Bu araç beklenenden çok daha hafif. Bu, dinamik sürüşün anahtarı.”
Üretim versiyonunda tek motorlu arkadan itişli seçeneğin yanı sıra, çift motorlu Quattro dört çeker varyantın da sunulacağı doğrulandı. Böylece Audi, hem saf sürüş meraklılarını hem de yüksek performans isteyen kullanıcıları hedefleyecek.
Minimalist Kabin: Teknoloji ve Zarafet Dengesi
Concept C’nin iç tasarımı, Audi’nin gelecekteki kabin anlayışına ışık tutuyor. Kapı kolları yerine B sütununa entegre dokunsal bir buton kullanılmış. Orta konsolda yer alan ekran, minimalist bir görünüm yaratmak için kapalı duruyor; motor çalıştırıldığında ise otomatik olarak açılarak sürücüyü bilgilendiriyor.
Oturma pozisyonu son derece alçak ve sürücüye odaklı. Günümüz elektrikli araçlarında sıkça rastlanan yüksek oturma konumunun aksine, Concept C gerçek bir spor otomobil hissi sunuyor. Direksiyon büyük ve sade; sürüş modları, göstergeler ve temel kontroller fiziksel düğmelerle yönetiliyor. Bu da dikkat dağıtmayan, analog hisli bir dijital deneyim yaratıyor.
Sürüş Deneyimi: Sessiz Gücün Estetiği,Audi Concept C
Test sürüşü sırasında Concept C, hızlı ancak lineer bir hızlanma sergiliyor. Elektrikli araçlara özgü “ani ivme” hissi mevcut ama rahatsız edici değil. Audi’nin geliştirdiği özel süspansiyon sistemi, yolların dalgalanmalarını etkili şekilde sönümlüyor. Döllner’in ifadesiyle, “Bu otomobilde ağırlık transferi son derece dengeli, direksiyon tepkileri doğal ve saf.”
Aracın elektrik motoru, doğal sesini kullanıyor. Ancak üretim versiyonunda sürücü etkileşimini artırmak için yapay motor sesi eklenecek. Bu, sürüş keyfini artırmak amacıyla özel olarak tasarlanmış bir akustik sistemle sağlanacak.
Tasarımın Geleceği: Coupe ve Roadster Birleşimi
Concept C, Audi tarihinde ilk kez açılır sert tavanlı bir yapı sunuyor. Bu tavan sistemi, markanın gelecekteki üretim modellerinde de kullanılacak. Audi, coupe ve roadster versiyonlarını ayrı ayrı üretmek yerine, her iki formu bir arada sunan bu yenilikçi çözümü tercih ediyor. Tavan kapalıyken kompakt bir coupe görünümüne sahip olan Concept C, açıldığında ise özgür bir sürüş hissi yaratıyor.
Elektrikli Spor Otomobillerde Yeni Dönem,Audi Concept C
Audi Concept C, elektrikli araçların “soğuk ve duygusuz” algısını yıkmayı hedefliyor. Hafif yapısı, dengeli şasisi ve klasik Audi sportifliğiyle geleceğin elektrikli spor otomobillerine yön verecek. Döllner’in de belirttiği gibi, “Bu otomobil sadece bir tasarım gösterisi değil, Audi’nin gelecekte ne kadar dinamik olabileceğinin bir kanıtı.”
2027’de piyasaya çıkması beklenen üretim versiyonu, TT ve R8’in mirasını birleştiren, tamamen yeni bir sürüş deneyimi sunacak. Eğer konseptin verdiği sinyaller doğruysa, Audi Concept C, elektrikli dönemin en heyecan verici spor otomobillerinden biri olmaya aday.
Yazı Yorumları (0)