Avrupa otomotiv pazarında dengede kalmak her geçen gün daha da zorlaşıyor. Bir yanda hâlâ çoğunlukla içten yanmalı motorlu araçlara (ICE) yönelen tüketiciler, diğer yanda ise giderek sıkılaşan emisyon düzenlemeleri nedeniyle hızla artması gereken elektrikli araç (EV) satışları. Bu ikilem, yalnızca tüketici tercihlerinin değil, otomotiv markalarının stratejik planlamalarının da tam merkezine oturmuş durumda. Kia Avrupa Satış Başkan Yardımcısı Carlos Lahoz’un açıklamaları ise bu dengenin ne kadar hassas olduğunu ortaya koyuyor.
CO₂ Hedefleri ile Kâr Marjları Arasında İnce Bir Çizgi
Kia’nın Avrupa’daki üst düzey yöneticilerinden Lahoz, markanın ne içten yanmalı araçlara ne de elektrikli modellere tek taraflı ağırlık vermek istemediğini açıkça dile getiriyor. “Eğer sadece içten yanmalı motorlara odaklanırsak, CO₂ emisyon hedeflerini tutturamayız ve cezalarla karşı karşıya kalırız. Ancak EV satışlarını fazla zorlarsak, bu kez kârlılığımız ciddi şekilde zarar görebilir,” sözleriyle Kia’nın yaşadığı ikilemi özetliyor.
Yasal Baskılar Artıyor, Ama EV’ler Hâlâ Yeterince Kârlı Değil
Avrupa Birliği, otomotiv sektörünü karbon emisyonları konusunda daha sıkı şekilde denetlemeye devam ediyor. 2025 yılı itibarıyla uygulanacak olan yeni CO₂ sınırları, üreticileri ciddi ceza riskleriyle karşı karşıya bırakıyor. Her ne kadar birlik, bu hedeflere ulaşmak için 2027’ye kadar bir ortalama hesaplama süresi tanımış olsa da, markaların üzerindeki baskı azalmış değil. Özellikle 2035 yılında yalnızca sıfır emisyonlu araçların satışına izin verilecek olması, stratejilerin uzun vadeli şekillenmesini mecbur kılıyor.
Kia’nın Stratejisi: Kademeli Geçiş ve Dengeli Portföy
Kia, şu anki EV teknolojisinin henüz içten yanmalı modellere göre aynı kârlılığı sunmadığını kabul ediyor. Batarya maliyetlerinin yüksekliği, elektrikli araçların üretim ve satış fiyatlarını yukarı çekmeye devam ederken, bu durum EV modellerinin geniş kitlelere ulaşmasını zorlaştırıyor. Bu nedenle Kia, benzinli-dizel, hibrit ve tam elektrikli modeller arasında dengeli bir dağılım izleyerek filo emisyonlarını düşük tutmaya çalışıyor.
Avrupa’da Yükselen Performans
Tüm bu zorluklara rağmen Kia, Avrupa pazarında önemli bir başarı yakalamış durumda. Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA) verilerine göre Kia, yılın ilk dört ayında Avrupa Birliği + EFTA + Birleşik Krallık pazarında %4,1 pazar payına ulaştı. Bu oranla Ford, Opel/Vauxhall, Citroën, Fiat ve SEAT gibi köklü markaları geride bırakırken, kardeş marka Hyundai’yi de (3,9%) aşmayı başardı. Bu başarı, Kia’nın stratejik esneklik ve doğru zamanlamayla pazarda nasıl öne çıkabildiğini gösteriyor.
Tüm Markalar Aynı Dönemeçte
Kia’nın yaşadığı bu denge arayışı, sadece markaya özgü değil. Bugünün benzinli modellerinden elde edilen kârlar, yarının elektrikli araçlarının geliştirilmesini finanse ediyor. Sektörde elektrikli araçlar ile içten yanmalı motorlar arasında henüz tam bir fiyat-parite dengesi sağlanabilmiş değil. Çinli üreticiler gibi düşük üretim maliyetine sahip istisnalar dışında, global markalar bu geçiş sürecini dikkatli bir planlama ile yönetmek zorunda.